İSRA SURESİ 36. AYET VE ALLAH’IN UYARISI.


Bu yazımızda sizleri, üzerinde düşünmeye davet etmek istediğim ayet, İsra suresi 36. ayet olacaktır. Allah bu ayette dikkatimizi çekerek, bakın nasıl uyarıyor bizleri.

İsra 36: HAKKINDA KESİN BİLGİ SAHİBİ OLMADIĞIN ŞEYİN PEŞİNE DÜŞME. ÇÜNKÜ KULAK, GÖZ VE KALP, BUNLARIN HEPSİ ONDAN SORUMLUDUR. (Diyanet meali).

Allah ayetinde, kullarını çok açık ikaz ediyor ve emin olmadığın bilginin sakın arkasından gitme, seni bütünüyle sorumlu tutarım diyor. Eğer bizler bu ikazın ne anlama geldiğini görmezden gelirsek, istediğimiz kadar ibadet edelim, çaba harcayalım sonuç alamayacağımız açıktır. İbadet doğru yapılırsa değer kazanır, eğer Allah ın istediği doğrultuda yapılmıyorsa, ne yaparsak yapalım hiçbir sonuç alamayız. Madem bu kadar önemli bir ikaz da bulunuyor Allah, gelin bu ikazıyla Allah ne demek istiyor, onu birlikte anlamaya çalışalım. Çünkü her beşer, kendi imanından, imtihanından sorumlu tutulacaktır.

Fıkıh kitaplarına baktığımızda, her mezhep kendi fıkıh inancını oluşturduğunu görüyoruz. BU DURUMDA ACABA HANGİSİNE GÜVENMELİYİZ? Bakın hemen koskoca bir soru işareti çıktı karşımıza. Çünkü bir mezhepte anlatılan, diğer mezhepte çok daha farklı olabiliyor? Bakın İsra 36. ayette ki, Rabbin ikazını hemen düşünelim, BİLGİN OLMAYAN, YANİ EMİN OLMADIĞIN SÖZLERİN ARDINA SAKIN DÜŞME DİYORDU. Peki Allah elçisine ne diyordu ve kullarımı nasıl uyarmasını istiyordu, hemen ona hatırlayalım Kur’an dan.

Maide 67: EY RESUL! RABBİNDEN SANA İNDİRİLENİ TEBLİĞ ET. Eğer bunu yapmazsan onun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun…

Ahzap 2: RABBİNDEN SANA VAH YEDİLENE UY! Allah, yapmakta olduklarınızdan en iyi biçimde haberdardır.

Bu ve buna benzer onlarca ayetleri okuduğumuzda, sanırım içimiz daha rahatladı. Çünkü Allah ın Elçisi de zaten, o günkü toplumu yalnız Kur’an ile uyarma görevi almış, bu açıkça anlaşılıyor. Allah yoksa sana vah yedilene uy, topluma sana indirdiğimle hükmet, sana indirdiğimi tebliğ et der mi? Günümüzde batıl inançlarını aklayabilmek adına, Kur’an hakkında söylendiği gibi, Kur’an da her bilginin detaylı olmadığı, özet bilgiler nasıl olurda topluma rehber yol gösterici olur?

Yazımızın konusu neydi? EMİN OLMADIĞIMIZ BİLGİLERİN ARDINA GİTMEYİN, DİYE RABBİM İKAZ EDİYORDU? Bu durumda düşünelim hiç şüphe etmeden, emin olacağımız bilgi o zaman nerede yazıyor olabilir. Bunu doğru bilmeliyiz ki hata yapmayalım. Allah Kur’an ı koruduğunu söylüyordu bir ayetinde ve bakın bizleri hangi kitaptan sorumlu tutuyordu, onu da hatırlayalım. “Zühruf 44: Doğrusu O Kur’an, sana ve kavmine bir öğüttür. İLERİDE ONDAN SORUMLU TUTULACAKSINIZ.” Sizce işimiz çok daha kolaylaşmadı mı? Bu ayeti neredeyse her yazımda hatırlatıyorum ki, hareket noktamızı doğru ayarlayabilelim.  Şimdide her şeyiyle bizlere örnek Allah ın Elçisi, bakalım bu konularda bizlere Allah ın uyarısı ile neler söylemiş.

Enam 50: Onlara şunu söyle: “Ben size Allah’ın hazineleri yanımdadır demiyorum. Gaybı da bilmem ben! Size ben bir meleğim de demiyorum. YALNIZ BANA VAH YEDİLENE UYARIM BEN!” Sor onlara: “Körle gören bir olur mu? Hâlâ düşünmüyor musunuz?”

Yukarıdaki ayette Allah elçisine, onlara şunu söyle diyerek ne söylemesini istiyor bizlere, lütfen çok dikkatle şu cümlenin üzerinde düşünelim. (YALNIZ BANA VAH YEDİLENE UYARIM BEN.) Vahyedilen neydi? Elbette Kur’an. Onun için Allah bizlere, YALNIZ KUR’AN IN İPİNE SARILIN EMRİNİ VERMİŞTİR. Yalnız Kur’an olmasaydı Allah ın vahyi, böyle bir emir verirmiydi? Peki, bizler bu ayetleri görmezden gelip, neler neler söylüyoruz. İsterseniz bir hatırlayalım. Allah ın gönderdiği helal haramlara ilaveler yapmasından tutun, daha birçok konunun, Allah ın Elçisininn yetkisinde olduğunu söylemiyor muyuz? Bu ve buna benzer yüzlerce ayeti bugün görmezden gelen, ayetlerin üstünü örtüp, Allah ın söylemediği, açıklık getirmediği, hüküm vermediği onlarca hükümleri elçisine ve Rahmana isnat edenlerin durumu, hesap günü nice olur dersiniz? Bakın Allah bizlere ne söylüyor, bizler ise tüm bunlardan habersiz nasıl büyük yanlışlar yapıyoruz.

Zümer 60: ALLAH’A YALAN İSNAT EDENLERİ, KIYAMET GÜNÜ YÜZLERİ SİMSİYAH HALDE GÖRÜRSÜN. Kibirliler için cehennemde bir barınak mı yok.

Hakkında emin olamayacağımız sözlerin/hadislerin ardına düşerek, hiç şüphe duymadan inanırsak, Allah a ve Resulüne yalan isnat etmiş oluruz. Allah söylemediği halde, emin olmayan bilginin ardına düşmeyin ikazını görmezden gelip, hurafe inançların ardına düşenlerin, Allah a iftira atanların, kıyamet günü YÜZLERİ SİMSİYAH olacaktır diyor. Yine yaptığımız yanlışa, başka bir örnek. 

Enam 116: Yeryüzündeki insanların çoğunluğuna uyarsan, seni Allah yolundan saptırırlar. SADECE SANIYA UYARLAR ONLAR VE SADECE SAÇMALARLAR.

Allah İsra 36. ayette emin olmadığınız bilginin ardına düşmeyin derken, sanı yani emin olmayan rivayet bilgi ile amel etmeyin, mutlaka Kur’an dan onayını alınız diyor bizlere. Bizlere düşen en önemli görev, acaba aldığımız bilgiye Kur’an onay veriyor mu, işte bu kontrolü yapmak bizlerin en önemli görevidir. Daha doğrusu, imtihanımızın önemli bölümünü oluşturmaktadır. Muhammet suresi 2. 3 ayet aslında çok önemli bir konuya son noktayı koyuyor ve bakın ne diyor? “RABLERİ TARAFINDAN HAK OLARAK MUHAMMED’E İNDİRİLENE İNANANLARIN GÜNAHLARINI ALLAH ÖRTMÜŞ VE HALLERİNİ DÜZELTMİŞTİR. BU, İNKÂR EDENLERİN BATILA UYMALARI VE İNANANLARIN RABLERİNDEN GELEN GERÇEĞE UYMALARINDAN DOLAYIDIR.”

Şu sözlere, ayete bakar mısınız lütfen, şükürler olsun Rabbimize. Muhammed e indirilene, yani KUR’AN A inananların günahlarını Allah affetmiştir diyor. Ya devamındaki cümleyi okurken, acaba dikkatle düşündük mü? Bakın Kur’an iki zümreden bahsediyor. BİRİNCİSİ ALLAH IN İNDİRDİĞİNE UYANLAR, İKİNCİSİ BATILA UYANLAR. İKİNCİ TOPLUM ALLAH I İNKÂR EDENLER DEĞİL, BUNU İYİ DÜŞÜNELİM. Bakın Muhammet 1. ayette bu tip insanların kim olduğu anlatılıyor ve ne diyor Rabbimiz. “KÜFRE SAPLANIP ALLAH’IN YOLUNDAN ALIKOYANLARIN YAPIP ETTİKLERİNİ O, BOŞA ÇIKARMIŞTIR.” Allah sizlere indirdiğim rehbere, ilme, gönül gözüne, güneşe sakın batıl karıştırmayın diye, bizleri bakın nasıl uyarıyor.

Bakara 42: BİLEREK HAKKI BATIL İLE KARIŞTIRMAYIN, HAKKI GİZLEMEYİN.

Beşerin batıl, hurafe, sanı rivayetlerini öne çıkarıp, Kur’an da her şey yoktur diyerek, Kur’an ın vermediği hükümlere iman edip, Rabbin ilminin bir kısmının artık hükmü yoktur, nesih edilmiştir, bazı ayetler geçmiş toplumları ilgilendiriyor diyerek, HAKKA BATIL KARIŞTIRANIN hesap günü yüzleri simsiyah olacağının, Allah ın ayetinde söylediğini, tekrar hatırlatırım. BİZLER ŞEKİLCİ DEĞİL, AKILCI OLURSAK, KUR’AN I GERÇEKTEN DOĞRU ANLAMIŞ OLURUZ.  Ben sizlere Allah ın ayetlerini hatırlatmaya ve düşünmeniz için vesile olmaya çalıştım. Rabbimizin bizlere verdiği ibret ayetleri, beşerin etkisinde olmadan anlamaya çalışırsak, en az hatayla anlamanın kapısını aralamış oluruz. 

HİÇ KİMSE ALLAH IN ELÇİSİNİ DEVRE DIŞI BIRAKAMAZ, ONU YOK DA SAYAMAZ. AMA ALLAH IN VERMEDİĞİ HİÇBİR YETKİYİ, SORUMLULUĞU DA ELÇİSİNE HİÇ KİMSE YÜKLEYEMEZ. 

Bugün varsak yarın yokuz. Birbirimizi kırmak yerine karşılıklı dinleyelim. Aklımızın, mantığımızın ışığında Kur’an ı anlamaya çalışalım. Daha sonrada edindiğimiz tüm bilgilerin doğruluğunu, beşeri rivayet bilgilerle değil, KUR’AN İLE KARŞILAŞTIRALIM. EĞER BİR BEŞER, KUR’AN IN BAHSETMEDİĞİ HATTA ONAY VERMEDİĞİ BİR BİLGİ VERİYORSA BİZLERE, O MUTLAKA DİNE NİFAK SOKMAYA ÇALIŞAN, HURAFENİN PEŞİNDEN KOŞUYOR DEMEKTİR.  LÜTFEN ONLARA KULAK VERMEYELİM VE ONLARDAN UZAK DURALIM.

Allah İsra suresi 36. ayetinde, HAKKINDA BİLGİN OLMAYAN ŞEYİN ARDINA DÜŞME diyorsa bizlere, KUR’ANIN ONAY VERMEDİĞİ bilgilerin ardına düşmeyelim, yoksa hesap günü yüzlerimizin kapkara olmasından asla kurtulamayız, bunu da unutmayalım. Allah cümlemizi hakkın peşi sıra gidip, batıldan uzak kalan kullarından eylesin. 

Saygılarımla 
Haluk GÜMÜŞTABAK

Yorum bırakın